29 Ekim 2012 Pazartesi

Aslında Çok Aciyor da Belli Etmiyorum...

Sevgilim; Beni henüz bir kaç saat önce terketti.Bir daha buluşmamak üzere terketti beni.
Belki bir uçurum dibindeyim, belki beni o itti,belki elini uzatıp, tutup çekti.

Belki üzgündür şimdi, bilmiyorum.
Ayrılık bulaşıcı bir şeydi, bir hastalıktı.Çünkü bazı hastalıklar ölümcüldü, ölmek bazen nefes alabildiğin bir şeye dönüşüyor,çünkü bazen nefes almak benim canımı yakıyordu.
Ben birine ait olamayacak kadar umursamazdım.
Aylardan Ekim'di.
Ekim beynime giren bir kramptı. Ekim tüm vucüdumun aynı anda karıncalanmasıydı.
Ben birinin bana sahip olmaya çalışmasına bile izin vermeyecek kadar başı diktim. Ne yazık!

Sevgilim; Beni birkaç saat önce aynı gün terketti... Çünkü beni sevmiyordu. Çünkü üzüyordu,durmadan kırıyor ve yapıştırmaya bile çalışmıyordu.
Garip olmayan şekilde ne hissettiğimi bilemeyecek bir durumda sadece ağlıyorum...
Benim bir hüznüm vardı.Ve bir şey daha vardı bende, eksik bir şey.

Hırpalanmış, koparılmış, ertelenmiş,kandırılmış, çalınmış bir şey.
Her neyse o, büyük bir şey. Boşluk gibi, delik gibi, kuyu gibi.Kalp gibi bir şey.
Sevgilim,
Özür dilerim.
Beni üzen, beni eksilten yani beni "ben" yapan herkes adına.
Ruhuma yer etmiş her acı adına. Korkularım adına. Ve hatta senin adına özür dilerim senden. Sevgin adına!


Sevgilim. -ki bu sana son sevgilim deyişim.
Özür dilerim.

Ben diyorum ki;
Bazı sevgililer yetmiyor sevgi olmaya.
Ve biliyor musun "Sevgim acıyor sevgilim sevgim acıyor..."