28 Mayıs 2012 Pazartesi

Sonra dedim ki ''Siktir et''












Magnum'un yeni yüzü Kıvanç Tatlıtuğ

Yeni reklam yüzümüz hepinizin bildiği gibi Kıvanç Tatlıtuğ :) Kıvanç geçtiğimiz günlerde Magnum lansmanında en sevdiği tatlının Algida dondurmaları oldugunu açıkladı :) Bunu reklamını yapmak için değil tüm samimiyetiyle söylediğine ben gönülden inanıyorum adam işini biliyo :P
4 Haziran'da tüm televizyon kanallarında vizyona girecek reklam için Kıvanç'a Fransız model Florence Eugene eşlik ediyor. Hangisi daha şanslı bilemedim :)




Yeni sezon reklam yüzümüz olmaktan dolayı çok mutlu oldugunu söyleyen Kıvanç Tatlıtuğ çok mütevazi bir insan Kuzeyi benimsemiş belli ki :)

Dünyaca ünlü isimlerle anlaşma yapan Magnum bu sezon ilk kez bir Türk isimle çalışacak Magnum ailesine ve Kıvanç'a bol şans!

Mutlu günler!


        

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Belki Başka Hayatta

Bir masal var yaşar uzaklarda bu ömür yetmez ona kavuşmaya
Belki başka hayatta...


Aşk

Psikolog Narek Karasu bu seansta bana aşık olduğum şeyleri söylememi istedi. Aklıma gelen ilk ve tek şey ''O'' oldu. Doktorum bundan memnun olmamıştı çünkü kurtulmak istediğimiz şey tam olarak zaten O...
Bana söylemedi ama sanırım amacı sevdiğim şeyleri bana hatırlatmaktı...
İşlerimi toparladım biraz ara vermek hemde düşüncelerden kaçmak için post yapayım dedim.
Önce 1 ayda verdiğim kilodan bahsetmek istiyorum bu gerçekten önemli bi mevzu :) Ayrılıktan bu yana 9 kilo vermişim ama yapı olarak balık etli oldugum için asla incecik gözükemem yani o göbek gitse de yanaklar süzülse de bende hep bi dolgunluk var ama balık etli kadınlar daha zeki,daha güçlü ve daha seksi olurlarmış :)



Yaz gelsin artık berbat geçen koca bi kıştan sonra dinlenmek üzerimdeki yorgunluktan ve şu mutsuzluk hissinden artık kurtulmak istiyorum. Bu yaz planlarımda Bodrum var çok güzel yerler keşfettim orda huzuru bulacagıma eminim ;)




Tatile gidilir ve alışveriş yapılmaz mı? Ben şimdiden başladım listelerimi yapmaya. Mesela bu ayakkabı alınacak! Topuklu ayakkabı aşktır !



Sortie geçen perşembe yaz sezonunu açtı. Bodrum'dan bahsettik ama Boğazın tüm güzelliklerini içinde barındıran bu cici mekanı es geçmek istemedim. İstanbul'a yolu düşenler iyi müzik,iyi yemek,iyi eğlence paraya kıyın yahu ;)



 Sevdiklerimden bahsediyorsam tekilayı unutamam !




Her renkten isterim,hepsini severim,her zaman yiyemem ama nerde bulursam stokları doldururum !




Kahve en büyük hastalıgım sanırım... Sabah uyanır uyanmaz onunla başlıyorum,işe geliyorum yemekten önce,sonra,sigarayla,sigarasız her an seviyorum !




Ouwww çikolata mı hiçbir çeşidini ayırmam !!!



Benim meyvemin sezonu açıldı yaşasın :)




Görmek istediğim ülke İspanya...




İşte böyle Narek Bey sağolsun kafamı dağıtayım diye her konuda yardımcı oluyor daha iyiyim canım hala acıyor ama hayat ne olursa olsun devam etmek zorunda öyle değil mi???



21 Mayıs 2012 Pazartesi

İyi hafta başlangıcı ;)

Herkese iyi haftalar diliyorum. Uzun zaman sonra biraz güzel şeylerden bahsetmek istiyorum...
Zor günler geçirdim,geçiriyorum bi süre daha geçiricem sanırım... Sürekli sizinle mutsuzlugumu paylaşıyorum bugün güzel bi haberi yazmak istedim. Bir süre önce çalışmış olduğum şirkette bölümüm değişmişti farklı bi lokasyona geçmiştim yani şartlarım daha iyi olmuştu. Bu haber beni pek sevindirmişti hem evime daha yakın olmuştum hem şartlarım çok daha iyiydi bu sabah yapmış oldugumuz bi toplantı sonucunda bu haftaya güzel başladım:) Kadrom yine değişti aynı lokasyonda daha iyi bir kadroya geçtim bu ne demek oluyor zaten iyi olan iş şartlarım Haziran itibari ile çok çok daha iyi olucak bir nevi kotamı yükseltmiş oldum:)
Bu karışık hayatımın içinde kariyer anlamında durmaksızın yükseliyorum bende şaşkınım nasıl oluyo:)
Bu tarz konuları konuşmayı pek sevmem aslında ama bi süredir hep kötü şeylerden bahsediyodum bugüne iyi başlayalım dedim.

Bana şans dileyin olur mu herşey güzel olsun sevgiler <3

20 Mayıs 2012 Pazar

Ele avuca sığmazdı bir zamanlar deli gönlüm!

Bilmen gereken şeyler var.İkimizin adına üzülüyorum günlerdir.
Takvimleri siktir ettim, güneş her sabah aynı yerden doğup aynı yerden batıyor ne de olsa.
Sabah kalkınca aptallığımı güneşe bakınca gideriyorum, güneşi gören bir pencerem var çok şükür.
Kirli camların ardından aç sokak kedilerini, sokakta oyun oynayan çocukları
yüzleri dünya haritasına benzeyen yaşlı kadınları, yaşlı adamları izliyorum.
Belki duymuşsundur sigarayı çoğalttım. 1 ay oldu ayrılalı seninle...
Canım seninle konuşmak istedikçe sigara yakıyorum bu isteği bastırmıyor sadece acımı dindiriyor biraz.
“Unuttum” ya da “vazgeçtim” diyorum seni soranlara.
Sezen müsaade etmiyor zaman zaman bu cümleyi eyleme dönüştürmeye.Şarkılar seni unutmaya giden yollarıma düşen çığ gibi.
Mesela;Ben seni hatırlatan ne varsa kaldırıp atıyorum hayatımdan, kışlıkları toplayıp kaldırır gibi.
Ama kader tek bir şarkıyla o kazakları yaz günü de olsa bir bir giydiriyor yeniden!
Bu yüzden merak etme beni,ben Ocak’ta bile üşümüyorum sayende.
Aklımdaki sesini bastırmak için televizyon izliyorum sesi sonuna kadar açıp.
Komşular kapıya dayanıyor ölü taklidi yapıyorum gitsinler diye…Belki de sahiden ölüyüm bilmiyorum…
Ağlıyorum, ağlayınca çirkinleşiyorum.Beni böyle görme diye kırdım evdeki bütün aynaları.
Hayır hayır, kimseyi suçlamıyorum.Ne aynaları, ne Sezen’i, ne rakıyı,ne de seni.
Herkesin hatası olabilir hayatta.
Aynalar "yalnızsın" der.
Sezen hatırlatır.
Rakı ağlatır.
Sen gidersin...




Bebeğim'iz ( Hiç doğmayacak olan Ali Cengiz'e )

Mesela; Bebeğimizin adının ortasına gizleyecektim adını.
Gözleri sana benzesin isteyecektim ve elleri de.
Gülüşü, en çok öpüşü.. Öldüğümde ben karısını senin gibi öpsün isteyecektim.
Kokun, koksun isteyecektim bebeğim...
Bebeğim !
Ayrılıkları doğrultmasaydın üzerime,Yoluma mayınlar gömüp, pimi çekilmiş bombaları ellerime tutuşturur gibi.
Bebeğim mesela gitmeseydin sen.Bu şehri üzerime devirip...
Bebeğim,
Bitmeseydi böyle, Günah işler gibi yani,
Yani günah üstüne günah işler gibi..
Yani bebeğim, sarılabilseydik mesela...
Aslında bebeğimiz olabilirdi. Yani mesela, sen beni sevmeyi öğretseydin yüreğine,
Döve döve değil, öve öve.. Senin kanına karışan, kurulabilirdi benim karnıma seve seve..
Gitmeseydin bebeğim, bitmeseydi böyle,
Kirpiğinden, kaşına sana benzesin isteyecektim
Bebeğimizi öldürmeseydin eğer doğmadan önce..


Oğlunuzu özledim...

Merhaba,
Bugün size dua ederek uyandım. Sarhoştum ne olur kusuruma bakmayın.. Yağmur da yağıyor hüzünlüyüm biraz, üstelik oğlunuzu çok özledim.
Tanışmıyoruz sanmayın ! Oğlunuzun birinci dereceden sevmediğiyim.
Şimdi izin verin size borcumu ödeyeyim,sizi günahkar ilan edeyim..Belki küfür de ederim.
Beni anlayın,çok incindim yemin ederim..
"Hayır düşman değiliz üzülmeyin. Ben bir serçeyim ve gözyaşımı avuçlarınıza damlatmak istedim."
Eğer beni dinliyorsanız, bana biraz ondan bahsedin,benden hiç bahsetmediğinden bahsedin,
Onunla uyumayı anlatın sonra..
Sonra..
Allah aşkına azrailimi o ufacık karnınıza nasıl sığdırdığınızı da söyleyin.
Bende işlediğimiz günahları anlatacağım size,biz günah işledik.Aslında her zaman günah işledik.
Günahı sevdik. Ben onu da sevdim biliyor musunuz "sevilmek için çok geç'tim" yolundan.
Beceremedim..Sevdiği kadar onun tenini,sevdiremedim kendimi..
Özür dilerim..
Biraz sarhoştum,
Biraz aşık.
Oğlunuzu öperken nasıl da unutmuşum sizin cennetlik olduğunuzu, Affedin...
 
 

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Unutma en soğuk kış bile yaz gelene kadardır...


Marılyn Monroe tutkusu...


Mutlu günlerden bi kare...



Düşünmeli bazen insan uzun uzun düşünmeli... Sahile gitmeli denizi koklamalı hatta gerekirse ağlamalı...


Dalgalar dediki gelmeyeceksin...


Ne verirsen oynar :)



Bazı kadınlar gözlerinde bazı adamların gülüşünü saklar.



Oxford ayakkabı candır!


Bazı insanlar sigara içer.


Instagram iyiki varsın :)


Minik yıldızım köşeden çıkmayı başarmış :)


Hiçbişey Göründüğü Gibi Değildir...



Nihil est guod non videtur...


-Alkol bir zehirdir.
-Eğer zehirse neden içiyorsun?
-Çünkü içimde öldürülmesi gereken şeyler var.


Yeni bir fotoğrafçılık akımı der ki: Fotografların gizemi yüzünü gizlemendedir. :) Öyle bir akım yok ben uydurdum. Bu fotoğrafları da hala yaşadıgımın kanıtı olarak yükledim umarım beğenirsiniz ilk fotoğraf postum bu olucak blogumda henüz yüzümü gösterdiğim fotoğrafım yok onu da tatile gidince başlatmayı planlıyorum :)


15 Mayıs 2012 Salı

Beyaz Atlı Prens'e inanan biriydim yakın zamana kadar...


Nasıldı biliyormusunuz?

-Beni öptüğünde ağzımın içine gülücükler bırakırdı. Kahkahaya boğulur, yine öperdim.
Severdim,ölürcesine...

Çoğunu azını bir kenara bırakın, ben onu hiç kimsenin sevemediği yerden seviyordum ..

Hoşçakal denince kapanan telefon olduk biz,kısa süre önce ''senin için ölürümlü''cümlelerin ölen öznesiydik.

”Nefes alamıyorum, geceleri uyuyamıyorum, sabah uyanamıyorum, hala sen duruyorsun duvarlarımda. Bu siktiğimin yerinde, ben durmadan seni anlatıyorum yüzlerce kişiye, yalnız değilim, onlar bile özlüyorlar seni. Yüzüne dokunsam. Sakallarını okşasam. ” Hadi hayatım, gel evimize gidelim” desem.
Benim çocuğum olmayacak mı? Kız olursa bana,erkek olursa sana benzemeyecek mi? Kime yakınacağım ben romatizmalarım azdı diye. Kiminle taşınacağım yaşlanınca, hani o İzmir’deki sahil kasabasına.

Ben hala, karşıdan karşıya geçerken tutacak elini aramamak için dışarı bile çıkmıyorum...


Benim tatlı süt köpüğüm biz seninle bütün karşılarımızı yitirdik sana duyduğum özlem sınırlarını aşmış durumda ama aynı zamanda kırgınlığımda tüm duygularımın üstüne geçmiş vaziyette... Gözlerimde gülüşünü saklayarak bi ömrü seni özleyerek geçireceğim sen bana ihanet ettin sen beni ucuz insanlara konu yaptın benimle dalga geçilmesine dahi izin verdin kendimi güçlü sanardım taa ki bi yabancı gelip hayatımı en ince çizgisinden kestiği güne kadar...

Okuduğum kitabı aldılar elimden,teker teker söktüler sözcüklerimi ağzımdan…Başlayacak devam edecek bir yol bırakmadılar bana. Burada dur iyileşeceksin dediler.
Cinsiyetle sınırlandırılan aşkları,sevgileri yakıp etrafında dans ediyorlar,şarkılar söylüyorlar gülümsüyorlar.

Şekersiz kahvemi yudumlayarak düşünüyorum sesini ismimin annemden sonra bir tek senin ağzına yakıştığını…
Aramızdaki kışın bir gün intihar edeceğine inançlıyım.Sana uzak bir sokaktan sesleniyorum:


''Ben unutmadım,bu zorunlu bir bitişti''