21 Mart 2012 Çarşamba

Kısacık bir an içinde olsa çalamaz mıyım?

Ekim sonu rüzgarlarının içimizi titreten soğuğu yüzümüze vuruyordu.Sessiz ve yanlızdı etraf...
Kalbim hızla atıyordu.Ellerimi ovuşturuyordum titreyen vücudumu ayakta tutabilmek için.
Aslında oyle etkisi altinda kalinacak biri degildi. O da etki altina kolayca girebilecek... Ama hayatimda yok saydigim, unuttugum, "ihtiyacim yok artik" dedigim nice seyi hatirlatmisti bana. Onca guzellik nasil yok sayilabilirdi?
Ilk once sevilmeye deger biri oldugumu hissettirmisti bana. Sonrada... Sonrada sevilmeye susamis bir bedenim oldugunu.
Gözümün önüne sevgiyle yeniden kucaklasacagımı bilmenin verdigi simarik salinisla gezindigim o zamanlar geldi. O zamanlar isil isil bakan gozlerimi, dingin yüzümü hatırladım.  Bir daha hicbir zaman yasayamayacagım bu duyguların yerini neyin, kimin tutacagını dusunmek istemiyorum. Kimbilir belki bundan sonra evlensem dahi yapayalnız yatacagım. Belki de sabahları onun boslugunu doldurmak için seçtiğim adamla uyanıp onun boşlugunu dolduramadıgını farkedicem...
Çirkinleşip gideceğim...Çirkinleşip gideceğim,ve seni deliler gibi özlediğimi farkedeceğim.Seni her hatırlayışımdada müthiş bir pişmanlık hissedeceğim...Duyuyor muydu acaba? Bilemiyorum...

(Gözlerimden dudaklarıma sıcacık yaşlar süzüldü artık hissetmeyen ellerimle sildim gözyaşlarımı)

Söylesene sen nerden öğrendin bunca yalanı,dolanı,çirkinliği,ihaneti? Oysa ben sadece sevgiyi vermiştim aşkı sunmuştum sana!!!
Biliyor musun artık zor anlarımda tek tutunduğum bana Avrupadan getirdiğin o küpeler. Bir dünya duygular ordusu oldu benim için o küpeler... Beni hatırlayıpta aldığını hayal ediyor ve dehşetle heyecanlanıyorum. Beni orada hatırlamıştın ahh!!! Acaba şimdi de hatırlıyor musun???
Kısacık bir an içinde olsa çalamaz mıyım seni? Sana ihtiyacım var desem?
Her şeyim var...Her şeyim...Sevgim hariç,sevdigim adam hariç.yarına dair umutlarım hariç...

Hiç yorum yok: